Haftasonunu hasta geciren Ecenaz, dun iyilesti ve okul denemelerimiz dun itibariyle tekrar basladi.
Sabah 7.00 de kalktik beraber, soyleyince kolay gorunuyor ama ikimiz icin de biraz zor oldu:) Biraz "giyinmeyecegim" ve "okula gitmeyecegim" mizmizlanmamiz vardi ama haftasonu yaptigimiz anlasmalari hatirlatarak durumu idare ettik. Okul yolu boyunca da ayni seyler tekrar etti. Haa unutmadan Ecenaz'in bana ne dedigini soyleyeyim size sabah uzerini giydirirken: "Ogretmen anne degil". Ne kadar dokunakli kisacik bir cumle degil mi? Ufacik akillarinda ne kadar karisik dusunceler dolasiyor.
Ecenaz oyun hamurlarini cok seviyor. Yilbasi oncesi kucuk kutucuklarda renk renk 60 kusurluk bir set almistik. Dun okula giderken bu oyun hamurlarinin da yardimi oldu. Persembe gunu, bizdeki setin aynisinin okulda da oldugu gozume carpmisti. Ecenaz'a isterse ogretmeniyle hamur yapabileceklerini soyledim ve evden bir tane hamur alarak gittik okula. Sheryl'i gorur gormez hamurunu uzatti, elini tuttu ve hamur bolumune gittiler. Arkasina bile bakmadi. Ben emin olmak icin bir saat daha kaldim ve izledim. Sheryl'in sadece Ecenaz'la vakit harcamasi diger ogrencilerde biraz kiskanclik yaratsa da Ecenaz durumdan cok memnundu. Bir sure sonra da Sheryl'i diger cocuklarla paylasma sorunu yasayacak. Ama genel olarak hersey yolunda gitmis dun. Okulda ayaklarini yere vurarak "happy feet" dansi yapmasi disinda. Mutlu oldugu zaman cok yapiyor. Bizim icin iyiye isaret ama Sheryl yapmamasi gerektigini anlatmamizi istedi. Sinifin sessizlik politikasi.
Ben de dunden aldigim cesaretle bu sabah Ecenaz'i okula biraktim ve ciktim. Cok tedirgin bir bekleyis icinde oldugumdan uyuyamadim da. Her an telefon calacak ve Ecenaz'in kriz yasadigini soyleyeceklermis gibi bir huzursuzluk var icimde.
Sheryl'le ortak bir kaygimiz var Ecenaz'la ilgili. Bir seye odaklanamama. Cok cabuk dikkati dagiliyor. Belki okula yeni basladigi icin olabilir ama benim fikrim daha derinlere gidiyor. Birincisi, salonun baskosesinde duran, kral muamelesiyle evimizde yasayan sihirli kutu "TELEVIZYON", ikincisi ise tamamen benim sucum "RADYO". Dogdugundan beri uyurken muzik dinletiyorum Ecenaz'a. Ilk yilinda daha cok ninniler ve sossuz muziklerdi simdi ise radyo. Seste uyumaya alissin, muzik kulagi gelissin ve ingilizceye kulak asinaligi olsun diye. Galiba ters tepti. Cuma gununden beri kestik radyo dinlemeyi. Ecenaz'da aldigi ilaclarin ve erken kalkmanin etkisiyle siziyor zaten. Sormuyor bile radyoyu.
Cumartesi gununden beri yogun bir ilac tedavimiz var, biran once iyilesmesi ve okula baslamasi icin. O da oyle benimsedi ki durumu, dun aksam ilac saatini kendi hatirladi "ben ilac icecegim" diyerek yanima geldi. Olcu kabini eline verdim ve bir kerede hepsini bitirdi.
Ecenaz'i okula birakali bir bucuk saat oldu ve hala telefonum calmadi:)) Ben de artik ise gidebilirim.
Sabah 7.00 de kalktik beraber, soyleyince kolay gorunuyor ama ikimiz icin de biraz zor oldu:) Biraz "giyinmeyecegim" ve "okula gitmeyecegim" mizmizlanmamiz vardi ama haftasonu yaptigimiz anlasmalari hatirlatarak durumu idare ettik. Okul yolu boyunca da ayni seyler tekrar etti. Haa unutmadan Ecenaz'in bana ne dedigini soyleyeyim size sabah uzerini giydirirken: "Ogretmen anne degil". Ne kadar dokunakli kisacik bir cumle degil mi? Ufacik akillarinda ne kadar karisik dusunceler dolasiyor.
Ecenaz oyun hamurlarini cok seviyor. Yilbasi oncesi kucuk kutucuklarda renk renk 60 kusurluk bir set almistik. Dun okula giderken bu oyun hamurlarinin da yardimi oldu. Persembe gunu, bizdeki setin aynisinin okulda da oldugu gozume carpmisti. Ecenaz'a isterse ogretmeniyle hamur yapabileceklerini soyledim ve evden bir tane hamur alarak gittik okula. Sheryl'i gorur gormez hamurunu uzatti, elini tuttu ve hamur bolumune gittiler. Arkasina bile bakmadi. Ben emin olmak icin bir saat daha kaldim ve izledim. Sheryl'in sadece Ecenaz'la vakit harcamasi diger ogrencilerde biraz kiskanclik yaratsa da Ecenaz durumdan cok memnundu. Bir sure sonra da Sheryl'i diger cocuklarla paylasma sorunu yasayacak. Ama genel olarak hersey yolunda gitmis dun. Okulda ayaklarini yere vurarak "happy feet" dansi yapmasi disinda. Mutlu oldugu zaman cok yapiyor. Bizim icin iyiye isaret ama Sheryl yapmamasi gerektigini anlatmamizi istedi. Sinifin sessizlik politikasi.
Ben de dunden aldigim cesaretle bu sabah Ecenaz'i okula biraktim ve ciktim. Cok tedirgin bir bekleyis icinde oldugumdan uyuyamadim da. Her an telefon calacak ve Ecenaz'in kriz yasadigini soyleyeceklermis gibi bir huzursuzluk var icimde.
Sheryl'le ortak bir kaygimiz var Ecenaz'la ilgili. Bir seye odaklanamama. Cok cabuk dikkati dagiliyor. Belki okula yeni basladigi icin olabilir ama benim fikrim daha derinlere gidiyor. Birincisi, salonun baskosesinde duran, kral muamelesiyle evimizde yasayan sihirli kutu "TELEVIZYON", ikincisi ise tamamen benim sucum "RADYO". Dogdugundan beri uyurken muzik dinletiyorum Ecenaz'a. Ilk yilinda daha cok ninniler ve sossuz muziklerdi simdi ise radyo. Seste uyumaya alissin, muzik kulagi gelissin ve ingilizceye kulak asinaligi olsun diye. Galiba ters tepti. Cuma gununden beri kestik radyo dinlemeyi. Ecenaz'da aldigi ilaclarin ve erken kalkmanin etkisiyle siziyor zaten. Sormuyor bile radyoyu.
Cumartesi gununden beri yogun bir ilac tedavimiz var, biran once iyilesmesi ve okula baslamasi icin. O da oyle benimsedi ki durumu, dun aksam ilac saatini kendi hatirladi "ben ilac icecegim" diyerek yanima geldi. Olcu kabini eline verdim ve bir kerede hepsini bitirdi.
Ecenaz'i okula birakali bir bucuk saat oldu ve hala telefonum calmadi:)) Ben de artik ise gidebilirim.
İNAN ÖYLE ÇOK SEVİNDİM Kİ TEYZOŞ SENİN KADAR RAHATLADIM DESEM YALAN OLMAZ VALLA İŞALLAH HEP BÖYLE GİDER SİZE DE KOLAY GELSİN (GİZEM)
YanıtlaSilSagol teyzecim ama birgun iyi gidiyor, ertesi gun zorluk cikartiyor. Bu sabah yine felaketti. O aglarken ben kendimi okuldan disari attim. Yine elim yuregimde heran telefonum calacak diye bekliyorum.
YanıtlaSil