Lilypie Kids Birthday tickers

Perşembe, Kasım 30, 2006

Dallas'a Kar Yagiyor:)

Bir hafta olmus yazi yazmayali buraya. Merak edip de mail atan arkadaslara tesekkur ederim. Hersey yolunda sadece tembelim.
Gecen hafta Sukran Gunu sebebiyle 4 gunluk bir tatilim vardi, ve evde olmanin calismaktan daha yorucu oldugunu hatirlatan bir dort gun oldu benim icin. Hakus'um sadece 2 gun katilabildi bana.
Carsamba aksami benim isyerimdeki Sukran gunu yemegine katildik, Cuma gunu Selin'in dogum gunu yemegi vardi, haftasonu ne yaptigimi hatirlamiyorum bile. Bir aydir seyredilmeyi bekleyen, daha kutulari bile acilmamis 3 filmimiz hala kitapligin ust raflarinda ellenmeden duruyor. Ust raflarda cunku Ecenaz kesfederse seyredilemeden, seyredilemeyecek hale getirebilir. Cd hastaligimiz var biraz. Cizgifilm dvd lerini bize ihtiyaci olmadan aletleri calistirip seyredebiliyor. Ama ogrenirken bir DVD player imiz rahmetli oldu, ikincisi de o yolda ilerliyor. Acilen okula baslamasi lazim yoksa ikimiz de delirecegiz evde. Yani ben ve Ecenaz, babamiz simdilik mutlu gorunuyor. Havalar biraz yumusayinca okula kaydini yaptirmaya gidecegiz. Ocak ayinda da baslayacak insallah. Uc yasina kadar okula gondermeyecegim diyordum ama 2,5 da fena sayilmaz.
Biraz sasirtici bir durum ama bugun Dallas'a kar yagdi. Dun kisa kollu t-shirt le markete giderken bugun sigara icmek icin balkona cikmak cin iskencesine donustu. Atki-sapka-palto uclusunu giymeden cikmak delilik. Dun 23 dereceyken bugun -3 e dustuk. Kisin Erzurum'dan Misir'a gitmek gibi birsey.
Ecenaz'da ilk kez kar yagdiginu gordu bugun. Babasiyla balkona cikip karla oynamislar bile. Ben de Hakus'un gonderdigi resimli mesajlarda gordum durumu. Gecen sene kis sezonu sonunda gercek fiyatinin beste birini odeyerek aldigim sonra da "Amaaan Dallas'ta nerde giyecek " dedigim kalin paltosunun ise yaradigini gormek de guzel. Okula baslamadan kulaklarini orten bir sapka ve eldiven de almamiz gerekecek, sabahlari gercekten soguk oluyor.
Yazamadigim donemde bos durmadim ve biraz ekmek yaptim. Ilki Irlanda Sodali Ekmegi, ikincisi de Yonca Yuvarlak Ekmek'ler. Irlanda ekmeginin tadini begenmedim, mayasiz bir tarif ama soda kabarma islevini ustune aliyor ve ekmekte soda kokusunu ve tadini aliyorsunuz. Neymis bir daha yapilmayacak. Yonca yuvarlak ekmek fena sayilmaz, benim 1 tatli kasigi yerine tarife 1 yemek kasigi maya koymam tarifi biraz sabote etmis. Ekmekleri ilk yapisimda olculeri hep yariya indiriyorum, boylece tadini begenmezsek ziyan olan kisim az oluyor ben de daha az uzuluyorum. Bu yariya indirme asamasinda tsp-teaspoon ile tbs-tablespoon kismini yanlis yazmisim. Bir dahaki sefere eminim daha guzel olacak. Ama siranin ayni ekmege gelmesine cok zaman var, yapilmayi bekleyen bir suru ekmek tarifim var sirada. Dun bir de hayatimda ilk kez kurabiye yaptim. Sonuc super. Ugrastiran bir tarifdi ama degmis ugrastigima. Hem Ecenaz'in da buyuk katkilari oldu. Dolaptan almam gereken butun malzemeleri o verdi bana. Yumurtayi alirken yogurdu dusurdu ama olsun, dusurdukten sonra da elini agzina kapatip "Soyyi" dedi bana. "sorry" cikmiyor maalesef, "R" ozurluyuz de. Belki de kurabiyelerin bu kadar guzel olmasinin sebebi kizimin eli degdigi icindir:)
Dun aksam da Yusuf abisinin Tennesse'den getirdigi taze fasulyeleri temizledi benimle. Hem yemek yapmak hem de O'nu oyalamak gorevi ayni zamana denk gelince mutfakta yaptigim herseye katilmak zorunda kaliyor. Belki de ileride buyuk mutfak aski olur icinde:)
Cocuk sahibi olmak zor is, bunu cocugu olan herkes biliyor zaten ama hic yardimsiz cocuk sahibi olmak tamamen farkli birsey. Ecenaz ilk dogdugunda Guler Anneannesi gelmisti 45 gunlugune yardim icin. O 45 gun disinda 28 aya kadar sifir yardimla geldik. Bazen Ecenaz'i babasiyla evde birakip 1-2 saat kendim icin birseyler yapabiliyorum. Hakus da pazar sabahlari yaptigi futbol maclari disinda full time baba. Cocugu olmayanlara yazdiklarim cok duygusuz gelebilir, belki cocugu olup yaninda anneanne-babaanne-teyze-abla-hala gibi yardimcilari olanlar da bu fikre katilabilir ama bazen insanin kendine vakit ayirmaya ya da esiyle cocuksuz aktiviteler yapmaya ihtiyaci var. Sistemin kendini sarj etmesi gerekiyor arada bir. O zaman cocukla gecirilen zamanin daha kaliteli olduguna inaniyorum.
Mesela biz Hakus'la sinemaya en son 3 yil once gittik. Basbasa yemege cikmamiz da 1,5 yil kadar onceydi, sadece 1 saatligine. Simdi dort gozle babaannemizi bekliyoruz. Gelmeye gonlu var gibi gorunuyor, bakalim.


Resim arsiviyle ugrasirken karsima cikti bu resim. Favorilerimden bir tanesi.Paylasmak istedim.
Posted by Picasa

Salı, Kasım 21, 2006

Vardim Etme!!!

Basligi yanlis okudugunuzu dusunuyorsaniz, yaniliyorsunuz cunku dogru:)
Ecenaz'in dilinden bizimkine cevirisi de "Yardim Etme". Herseyi kendi basina yapma istegi siddetle devam ediyor. Ogrenme asamasindayken, yardim tekliflerimizi yukaridaki cumleyle reddediyor.
Mesela pijamasinin altini kendi kendine giyme sahnelerimiz super. Bol pacali bir pijamasi var, ilk denemelerinde 2 bacagini da ayni yere giyiyordu, hatta yuruyebiliyordu bile oyleyken. Simdi dogru sekilde giyebiliyor ama bezinin cikintisindan arka kismini yukari cekemiyor. "Vardim etmeeeee" bagirislarini bir asama atlamak icin caktirmadan arka kismini biz cekiyoruz. Ust kismi giydirmeye hala tam yetkimiz var, simdilik. Dugmeli pijamasini giydirirken sanki o ilikliyormus gibi kucucuk parmaklari benimkilerin yaninda.
Bu aksam "Anne, Ecenaz'in odasinda oynayalim" deyip beni odasina goturdu. Bazen kendisinden ucuncu sahis gibi bahsetmesi beni biraz endiselendiriyor. Ona hamileyken Tv deki bir show programinda ayni seyi yapan kisiyle ben de Hakus da cok dalga gecmistik. Insallah buyudukce duzelir. Ben sebebini biraz da bizim soylediklerimizi tekrar etmesine bagliyorum. Dun salonun ortasinda cilveli cilveli dansederken bana donup "Annesi, Ecenaz'a bakar misin?" dedi. Bu tamamen Hakus'un cumlesi, bazen de benim soylediklerimi babasina tekrar ediyor.
Gecen haftasonu biraz cis egitimi yaptik. Fena gitmiyor. Su kulot gibi olan bezlerden giydirdik. Alti acik dolastirmak icin havalar biraz soguk. Aklimiza geldikce tuvalete goturup onunla beraber oturduk. Cisini yapmasa da tuvalet kagidi kullanip sonra da sifonu cekme kismini yapiyor. Hele bu aksam yaptigi inanilir gibi degildi. Buyuk tuvaleti geldiginde Ecenaz mutlaka yalniz kalmali, bize kibarca "gider misin" diyerek postaliyor odasindan ya da yanindan. Eger yapabilirse ok, ama yapamazsa geri gelip yardim istiyor. Bu aksam isimiz kolaydi ve kendisi yapti. Bezini ve temizleme bez kutusunu getirdi sonra odasina geri gitti. Ben gelmesini beklerken iceriden "anne cisimi buraya yapiyorum" diye bagirmaz mi! Ses banyodan geliyor. Lambayi actim, pijamasini ve kakali bezini cikartmis ve tuvalete oturmus. Sanirim banyonun halini anlatmama gerek yok. Isigin acilmasiyla yaptigini gorunce kendisi de korktu ama neyseki temizlememe izin verdi. Bu da bir gelisme. Simdilik sadece haftasonlari bu isin uzerine gidiyoruz, cunku ben butun gun evdeyim. Aslinda kendisi soyleyene kadar boyle bir egitime niyetli degildim ama gondermek istedigimiz okulun boyle bir sarti var. Tuvaletini soylemeden almiyorlar okula. Ocak ayina kadar ogrendi ogrendi yoksa ogrenene kadar baska okula baslayacak sonra bu okula gecis yapacak.
Ecenaz'in resimleri ile ilgili de bir haberim var. Hani su sayfanin sol alt tarafindaki resim arsivi var ya; 13-28 ay arasini kapsayan, ilk 13 ay resimlerinin o arsive girmesi icin calismalarim basladi. Sanirim Aralik ayinin basinda hazir olur. Dun aksam onlar uzerinde calisirken inanilmaz duygulandim. Eski videolarini seyrettim. Ne kadar cirkinmis benim kizim bebekken. Kel ama killi bir bebek. Ama benim icin dunyanin en guzel bebegiydi o zamanlar. Etrafimizdaki insanlar, goren akrabalarimiz ve tanidiklarimiz da cok kibar insanlarmis. Gerci hic kimse cikip da bebegin cok cirkin diye yuzune soylemez:) Gordugum her resim cok guzel seyler hatirlatti ve agladim. Ecenaz zor bir bebekti ama nedense hep guzel anlar geldi gozumun onune. Zamanla zorluklar unutuluyor galiba.
Dun gece sagolsun Ecenaz tekrar hatirlatti o gunleri bize. Hakus un izinli oldugu gunler Ecenaz'in uykusuna birseyler oluyor. Eminim kendine gore bir sebebi vardir ama artik bizim dayanma gucumuz kalmadi. Bebekligindeki kolikli gecelerini hatirladik. Sabah 4 civarlari yorgana sarip balkona cikardik son care. Problemin ne oldugunu anlayamayinca boyle carelere basvuruyoruz mecburen. Ya gercekten ise yaradi ya da Ecenaz'in savasak hali kalmadigindan midir nedir uyku haline geri dondu ve bir daha uyanmadi. Sabah 10 u geciyordu zorla uyandirdigimda. Yoksa iyice duzeni kacip gece kusu haline gelecek.

Cuma, Kasım 17, 2006


Ecenazin bugun cekilmis bir resmi. Bu kadar buyudugune ben bile inanamiyorum. Resimde oldugundan daha da buyuk cikmis. Daha 2,5 yasinda bile degil. Bugun keyfi biraz daha yerindeydi. Bir haftadir kaka problemimiz vardi yine. Cani cok acidigi icin mumkun oldugunca iceride tutmaya calisiyor. Doktorunun tavsiyesi ile ilave bir ilac daha verdik bugun, kas yumusatici. Ecenaz'in butun hayatini etkiliyor bu problem. Eski evimizde ikinci kattaki komsumuzla neredeyse bogaz bogaza gelmistik bu yuzden. Ilginc degil mi? O zamanlar Ecenaz henuz ilac kullanmaya baslamamisti ve her tuvaletini yapisinda yeri topuguyla tekmeliyordu, onlarda gurultuyu bizim bilerek yaptigimizi dusunerek surekli sikayet ediyorlardi. Zaten Ecenaz'in haline kahrolup onunla birlikte agladigim bir aksam asagidan tavana vurmaya basladilar ben de butun gucumle yeri yumrukladim. Elimin agrisi bir hafta gecmemisti. Ertesi gun kira kontratina aykiri davrandigimiza dair bir kagit geldi ofisten. Ucuncuden sonra atiliyoruz apartmandan. Biz bir tanede kadik cok sukur. Ama acisini fena cikartmistim. Arabalarini parketmemeleri gereken yere koyduklari bir gun, surekli yapiyorlardi bunu, polisi aradim. 5 dk sonra polis kapidaydi ve ceza kagidini uzatti alt komsumuza. Ne kadar ceza odediler bilmiyorum ama benim biraz da olsa icim rahatlamisti. Evde huzurumuz iyice kacmisti ve gurultu konusunda cok hassaslastik, ev de kucuk gelmeye baslamisti zaten ve tasindik. Iyi ki tasinmisiz. Simdiki evimi daha cok seviyorum. Apartman kompleksi onlar yuzunden tasindigimizi dusundugu icin cok buyuk bir indirim yapti ve butun mutfak esyalarimi yenileri ile degistirdiler. Hatta banyolardan bir tanesindeki kuvet bile yenilenmisti.
Ilk tasindigimiz zamanlar Ecenaz'in halini gormeliydiniz. Geceleri uyandiginda sut isteyip oda kapisi yerine elbise dolabinin kapisini gosteriyordu. Uzun sure karanlikta diger odalara gidemedi. Ayni sorunlari ben de yasamistim aslinda. Hakus evde degilken banyoya giremiyordum mesela. Birinci kat oldugu icin daha urkutucu gelmisti. Konu nereden nereye geldi. Su asagida gordugunuz 3 silahsorler var ya... Ecenaz onlarsiz yatmiyor. Eger yataginda degillerse " Tasvan'i, Manda'yi, Pingu'yu getirir misin" diyor bana.
"Tavsan, Panda, Penguen" demek oluyor tabii. Dun aksam neredeler diye sordum istediginde "Salonda koltukta" diye yerini bile soyledi.



Size daha komik bir sey anlatayim bugun yaptigi. Isten geldikten sonra e-maillerimi kontrol ediyordum, Hakus da ise gitmek icin hazirlaniyordu. Ecenaz kusumuza " What's going on" diye sordu, kus ne cevap verdi annecim dedim "What's up" dedi diyor. Kimden ogreniyor bunlari diye sorarsaniz, babasindan maalesef. Bir de bana bazen "cingon" diye sesleniyor, ispanyolca bir kelime, Hakus'un isyerinde Meksikalilardan ogrendigi birseymis. Anlamini bilmiyorum ama eminim iyi birsey degil.



Gelelim benim marifetlerime. Yukaridaki ekmegi ben yaptim. "Sesame Seed Bread" yani Susamli Ekmek tarifin adi. Arkadasimdam odunc aldigim bir kitapta buldum tarifi. Begendigim diger tarifleri de ekmek dosyama geciriyorum yavas yavas. Bu ekmek diger yaptigim ekmeklerden farkli olarak bugday unu da iceriyor. Hakus begenmez diye dusunmustum, cunku sevmiyor bugday ekmeklerini, ama cok begendi. Ya da bana oyle soyluyor:)
Bu evde ekmek yapma isi zevkli ama cok ekmek yemeye basladik bu yuzden. Ben haftada 2 dilim ekmek yemezken simdi gunde en az 1 dilim yiyorum, bazen 2 ye 3 e bile cikiyor. Ortalama 1 dilim diyerek belki de kendimi kandiriyorum. Bikini giyme aylari gelidiginde cok pisman olacagim biliyorum. Bu yaz sonu cok baktim mayo almak icin ama bulamadim icime sinen bir tane. Artik bikini beni asmaya balsadi. Ahh ahh nerede su 50-55 kilo oldugum bir gram yagsiz gunler:))
Ben size tursumun nasil oldugunu soylemeyi unuttum galiba. Yaklasik 2 hafta once yemeye basladik. Super olmus. Bir buyuk, iki kucuk kavanoz yapmistim. Tursuyu actigim gun iki arkadasim bendeydi kucukleri onlara verdim, cok begenmislerdi. Biz de bizimkini yarilamak uzereyiz. Hakus'a bu bize bu kis yeter mi diye sordum, "eger kis aralik ayinda bitiyorsa, yeter" dedi:)) Her yemege tursuyla oturuyor artik.

 Posted by Picasa

Salı, Kasım 14, 2006

Ben Geldim






Kis aylarinin su illet hastaligindan kurtulmus olmak ne guzelmis. Bogaz enfeksiyonu ile baslayip sonra da gribe donen hastaligim, 5 gunluk antibiyotik kuru ve cesitli soguk alginligi ilaclari ile sonunda bitti. 5 yildir grip olmadigim icin unutmusum nasil hissedildigini, 3 gun yutkunamadim, vucut agrisi ve boynuma agir gelen 2 taneymis gibi hissettigim kocaman bir kafayla ugrastim butun hafta. 5 yil sonra gorusmek uzere hepsine bye bye diyebildim cok sukur.

Daha onceki mesajimda yazdigim planlarim tutmadi ama. Haftasonu, evde hicbirseye dokunamadim. Bugun hepsinin acisi cikti. Havanin gunesli olmasindan faydalanarak makinayla halilari bile yikadim:) Zaten bu havalar hasta ediyor insani. Kis kendini bir gosterip bir geri cekiyor. Kasim ayinda coktan olmus olmalari gereken sivrisinekler bile hala ortalarda. Gecen aksam bir tanesi feci sekilde isirdi. Kasintisi yaz aylarinda oldugu gibi delirtmese de kizariklik hala yerinde.

Gecen hafta icinde pek evle ilgilenemesem de mutfakta birkac is basarabildim. Bogaz durmuyor cunku. Annemin unlu sozudur:)
Ne yaptim? Balli baton ekmek yaptim asagida resmi var. Krem karamel yaptim, onun resmi yok maalesef:(


Ve yukarida gordugunuz resimler de bugun beyaz ekmek yaparken Ecenaz'in mutfak dolabindaki sirinlikleri.
Balli baton nefis olmus. Bence yaptigim en guzel ekmek. Krem karamelin sekeri biraz az olmustu ama ilk deneme icin fena degil. Bu kadar kolay oldugunu bilsem cok daha once yapardim. Bayilirim sutlu tatlilara.

Ecenaz'in okulu ile ilgili bir gelisme yok. Cesitli sebeplerler de Ocak ayinda okula baslamasinin daha dogru olduguna karar verdik. Hala arastirmalarimiz devam ediyor. Ziyaret etmeyi planladigim 5 okul daha var listemde. Bakalim son karar hangisi olacak. Okula baslamadan ucundan kiyisindan tuvalet egitimine basladim. Nasil gidiyor? Felaket:)) Altinda hicbirsey olmadan dolastiriyorum, sonra 15 dk tuvalette oturup muhabbet ediyoruz, bazen suyu bile aciyorum yardim etmesi icin, tik yok.
Salona geri dondukten kisa bir sure sonra halida nereye cis yaptigini gosteriyor. Okula baslamadan ogretebilirsem cok iyi olacak cunku baskasinin bezini degistirmesi konusunda cok hassas ve utangac.
Ecenaz'la ilgili buyuk bir gelisme var ama. Yaklasik 1 aydir kendi kendine uykuya daliyor. Bizim icin cok buyuk bir adim. Dogdugundan beri kisa donemlerde yaptigi bu isi artik gece ve gunduz uykularinda rutin haline getirdi. Eskiden uykuya dalana kadar biz de yerde yatiyorduk, simdi yatagina birakip, bye bye, night night, gorusuruz, i love you seranatindan sonra odayi terkediyoruz. Bir de su gece uyanmalarini kesersek hersey mukemmel olacak.

Baska buyuk haber; bir hafta yazamayinca herseyden kisa kisa karmakarisik bir yazi cikiyor iste boyle ortaya, halamiz evlendi cuma gunu, yani Ecenaz'in halasi. Buradan bir kere daha tebrik edip, omur boyu mutluluk dileyelim. Arzu tebrigimizi biraz gec alacak ama olsun. Simdi balayindalar sonra yemeklere gitmeler, misafir agirlamalar derken bir bakmis 2 aylik evli. Zaten sonra nasil gectigi anlasilmiyor.
Kendi dugunum geldi aklima:))) Cok komikti benim dugunum. Simdi dusundugum zaman yaptigim bir suru hata buluyorum. Yanlis kuafor secimi, gelinligimin eteginde yaptigim cizim hatalarim, bazi konuklarla konusurken sacmalamam, neden taki merasimi yaptigim... liste uzar da uzar... Hele bir hatam var ki soylesem bilmeyenler kucuk dilini yutar ama soylemeyecegim, lutfen bilen arkadaslar da yazmasinlar. Hala yazili olarak gormeye hazir degilim:) Ama guzel olan birsey var ki yaptigim buyuk kucuk butun hatalarin bana kazandirdiklari. Mesela o kuafore bir daha adim atmadim:)))))))))
Eminim herkesin kendi dugunuyle ilgili komik hikayeleri ya da pismanliklari vardir.

Ben su ekmegin resmini de mesaja ekleyip gideyim artik cunku sabahin 6 sindan beri ayaktayim. Ecenaz biraz abartarak bugun 6 da kalkti da...
Posted by Picasa

Cuma, Kasım 10, 2006

Hastayim

Pazar gununden beri hastayim.

Bilgisayarin basina pek oturamadigim gibi evde de hicbirsey yapamiyorum.

Hakus'um iyi bakiyor ama bana, sagolsun.

Yarin sabah icin doktor randevumu bile almis. Onlar uyurken ben doktor amcayi ziyarete gidecegim.

Haftasonu iyilesip, evin kacan ucunu yakalamayi planliyorum.

Kendime geldigim zaman gorusmek uzere.

Pazartesi, Kasım 06, 2006

Ah Bu Okullar!!



Daha once Ecenaz'i okula kayit yaptirip, bekleme listesine alindigimizi yazmistim... Artik o bekleme listesinde degiliz!!!



Okula mi basladiniz derseniz, baslamadik da... Eee...Ne oldu?



Cuma gunu okuldan aradilar, yarim gunluk siniflara 3 yasin altinda cocuk kabul etmediklerini soylediler. Kayit yaparken neredeydiniz? dedim bir ozur bile gelmedi. Bugun isten sonra Ecenaz'la birlikte ayni okulun baska subesine gittim. Guzel bir okul turu yaptik, ogretmenlerle tanistik, oyun alanlarini gorduk, faaliyetlerini anlattilar, Ecenaz sinif arkadaslariyla tanisti, cok daha cana yakin buldum bu okulu. Icime sindi. Carsamba gunu Hakus da okulu gordukten sonra kayit yaptirmayi dusunuyorum.



Okuldan ciktiktan sonra, kayit yaptirdigimiz diger okula gittik Ecenaz'la, odedigimiz kayit parasini almak ve yaptiklarinin yanlis oldugunu soylemek icin. Bizim bir tabirimiz var ya "burnundan kil aldirmamak" hala o tavirdaydilar. Hafif agiz dalasina kacan politik bir konusmadan sonra, 2 hafta sonra beni arayacaklarini soylediler iade icin. Bu aksam merkez ofislerine e-mail yazmayi dusunuyorum sikayet ve para iadesi ile ilgili.



Buyuk ihtimalle de onumuzdeki pazartesi Ecenaz okula gitmeye baslayacak. Sabah 8:30 la 3:00 arasi. Ilk birkac ay haftada 3 gun gondermenin daha iyi olacagini dusunuyorum. Daha sonra ayni saatlerde haftada 5 gun, 3 yasini doldurdugunda da tam gun butun hafta yapmak okula alisma surecini kolaylastirir sanirim.



Ne zor mus bu okul isi. Cocugundan ayrilmak zor, dogru okul mu degil mi? karar vermek zor, Ecenaz'i okul psikolojisine hazirlamak zor.... zor da zor. Ve daha basindayiz. 4 sene sonra da ilkokul seciminde ayni sorunlari yasayacagiz.





Bu arada Ecenaz'in okulunda Melis ve Efe isimli 2 turk daha varmis. Ecenaz'dan daha buyukmusler.







Dun Ecenaz'in sahiplenme duygusunu, diger cocuklarla oynarken disa vurdugunu ilk defa gordum. Paylasmak istemedigi oyuncaklarini bir arabada toplayip elbise dolabina koydu ve kapiyi kapatti. Ama hala oyun arkadaslariyla buyuk kavgalari olmuyor.



Hele bebeklere bayiliyor. Kucagina almayi, opmeyi, beslemeyi cok seviyor. Dun butun gun Derin bebekle ilgilendi. Derin'in anne ve anneannesi Ecenaz'in kardese hazir oldugunu dusunuyorlar. Hakus ve benden ise yorum yok!!

Gecen gun Ciabata ekmegini yaptim. Ama bence bu ekmek icin makina kesinlikle gerekiyor. Tadi guzel oldu ama goruntunun Ciabata ekmegiyle alakasi yoktu. Asagida resmi var bakin. Benzemiyor degil mi? Cok daha fala kabarmasi ve isvicre peyniri gibi icinde buyuk yuvarlak bosluklar olmasi gerekiyordu. Deneyerek ogrendik ki ekmek makinasi alinmazda bu ekmek bir daha yapilmayacak.
Basarili oldugum ekmek hikayesini anlatayim simdi de. Cicek ekmek. Hani Turkiye"de firinlarda satarlar ya, 6 kucuk yuvarlak kenarda bir buyuk de ortada tam da ismi gibi cicek seklinde ustu susamli. Onu yaptim bugun. Pek sevmem aslinda bu ekmegi, kabuktan cok ic var ekmekte ama yapabilir miyim acaba diye denedim, oldu. Resmi asagida.

Perşembe, Kasım 02, 2006

Genler

Hakus kucukken, koltugun yirtilan bir yerinden dolgu maddesini alip kimseye caktirmadan kulagina tikalamis. Soylemis sonra ama kimse dogru olacagina ihtimal verip de cikartma girisiminde bulunmamis. 5-6 yil sonra kulak agrisiyla gittigi doktor amca cikartmis.

Simdi ben bunu niye anlattim. Cunku ayni seyi dun Ecenaz kus yemiyle yapti. Her iki kulagini da kus yemiyle doldurdu.
Kafesi acip kusun yem kutusunu cikarttigini ve hepsini yere doktugunu gordum, elimdeki isi bitirip temizlerim diye dusurken, Ecenaz sandalyenin arkasina oturdu ve birden sessizlesti:)) Hani su butun cocuklarin yaramazlik yaparken aldiklari pozisyon var ya.. Once yedigini dusundum cunku yapiyor bazen, baktim agzinda birsey yok, "ne yapiyorsun annecim" deyince "kulagima koyuyorum" demez mi? Iste boyle durumlarda uzun tirnakli olmanin faydalari var. Yoksa o kucucuk kulaklardan benim kocaman parmaklarimin yemleri cikartmasina imkan yoktu.
Ecenaz'a yine genlerle bu sefer halasindan gelen baska bir ozellik ise parmaklarinin ucuyla dudak kenarlarina dokunmasi.
Biyoloji konusunda fazla bilgim yok, okul hayatimda cok az aldigim derslerden bir tanesiydi cunku. Ama inaniyorum ki cocuk hangi tarafin kan grubunu tasiyorsa o taraftan aldigi genleri daha agir basiyor. Belki de bilim adamlari bununla ilgili bir arastirma yapilmislardir bile. Bizim icin gecerli bir teori bu.
Babasi ve Ecenaz'i rahatsiz eden seyler de ayni mesela; acik cekmece, yamuk duran herhangi bir obje, tam kapanmayan kapilar, dusen seyi kaldirmak,titizlik... gibi.
Evet maalesef benden aldigi hicbir ozellik yok. Simdilik:) Belki genlerle tasiyamadik ama sonradan kazanilan huylar da var. Benim gibi sicak suyla yikanmayi seviyor mesela, cunku dogdugundan beri sicak suyla yikaniyor. Hakus nefret eder:)
Buyuyunce annesi gibi makyaj yapmayi seveceginden eminim, her sabah beni buyuk dikkatle izleyip neyin ne oldugunu sormaya basladi bile. Bazen gozalti fondotenini ruj, goz farini da allik olarak kullaniyor ama ogrenecek:)
Simdi tamamen baska birseyden bahsedecegim. Daha onceki yazilardan birisinde Galeria'yi, ozellikle de Zara'yi cok sevdigimi, bana sanki Turkiye'deymisim hissi verdigini yazmistim. Sali gecesi aklima nereden geldiyse, buyuk yatirimlar yapacak kadar param olursa ne yaparim diye dusunurken aklima buraya MNG acmak geldi. Hani su unlu Ispanyol markasi Mango var ya... Zara ile benzer kreasyonlari var. Benim de her Turkiye ziyaretimde gidilmezse olmazlarimdan birisi. Gerci yas 30 civarlarina gelince Zara biraz daha agir basiyor, MNG ninki daha ucuk-kasik bir tarz. Kucuk bedenlere giremiyoruz, girebildigimiz buyuk bedenler komik duruyor falan. Neyse ben yine de acarim diye dusunmustum. Carsamba gunu Northpark Mall'a gittik, cocuk eglenceleri icin. Dolasirken bir de ne goreyim. "Coming Soon-MNG". Artik param olsa da yapamayacagim. Yatirim ruhuyla parayi ayni anda tasiyan baska biri aciyor iste. Bizim paramiz oldugunda da ruhumuz kalmayacak:)) Guzel olan Zara'dan sonra MNG'nin de dibimize gelmis olmasi. Gidip yatirimcilara para kazandirmak lazim, degil mi?
Turkiye'den okuyup da merak edenler icin bir dipnot; fiyatlar TR ile ayni. Antalya-Zara'daki bir pantolon 70 YTL ise Dallas-Zara da da $70.
Ilginc genlerinizle mutlu alisverisler:))

Ecenaz'in Halleri







Kafasinda metal bir kabin oldugu ilk resim Ecenaz'in mutfaktaki hali. Annesi yemek yaparken dolaplari bosaltiyor. Emeklemeye basladigindan beri yapiyor bunu. Kucukken biraz merak biraz da cikarttiklari sesler yuzunden yapiyordu, simdi de annesi gibi yemek yapmak istedigi icin. Kaplarina buz koyuyoruz, kasikla karistirarak pisiriyor kizim:)

Iki, uc ve dorduncu resimler Ecenaz'in yaratici hali:) Resimlere aldanmayin eserler bana ve babasina ait:))

Bes ve altinci kareler de, Prensesin sabahki hali. Elindeki ayicigi isten gelirken Starbucks'tan almistim, sabah evden cikarken arkamdan cok agladigi icin.

Diger resimler, carsamba gunu gittigimiz bir cocuk eglencesinde cekildi. Ecenaz'in sosyal hali. Spider Man in eline cikarken problem yoktu ama SpongeBob SquarePant'e yaklasmaktan cok korktu. Zorla cekebildigimiz resimde de boynuma yapismis durumda. Resimden sonra da 15 dk. Sponge'i takip etti.

Son dort resim de benim "kelebek kizim" hali. Ne resmi istersin yuzune diye sordu Hakus "kelebek" dedi kizim. Yasli teyzeler de cizdiler. Sen annenin nesisin diyorum "kelebegiyim" diyor. Posted by Picasa

Resimlerin buyuk boyutlarini gormek isterseniz http://kiziltopraks.spaces.live.com/photos/