Bu delikadin yine kendi kendine yazmaya devam ediyor. Ama rahatliyorum yazdikca. Hani varya bir diger deli kadin Ayse Arman'in kitabi "Kimse okumazsa ben okurum" iste oyle yapiyorum ben de.
Baslik niye yeni ben onu anlatayim. Gecen haftadan ve deli gibi yorucu gecen cumartesi gununden sonra "tembellik" yapma hakkimi elimdem aldim. Evet kendim aldim. Durumdan kimsenin sikayeti yokken. Hatta durum Ecenaz'in lehine islerken cunku daha cok oyun oynuyoruz ben tembellken. Hakus'um da ben mutluysam zaten mutlu. Ama duruma dur demenin vakti gelmisti.
Isten eve geldikten sonra oyle abuk sabuk seylerle ugrasmiyorum. Kizimla biraz cilvelestikten sonra koyuluyorum ise. Hem calisip hem de duzenli eve sahip olan kadin rolune burunuyorum yavas yavas. Bunda okudugum bloglarin bana verdigi gazin etkisi buyuk.
Gecen cumartesi gununden beri cok emek gerektiren guzel yemekler yapiyorum mesela.
Yarin Hakan izinli oldugu icin ozel menu hazirladim. Ana yemegi bugunden pisirdim (Sebzeli Kuzu kol haslama) Ev felaket kokuyor ama. Birinci kat oldugu icin de hava karardiktan sonra korkudan hicbiryeri acmiyorum. Salatalardan birisi de hazir (kozlenmis kirmizi biber salatasi) yarin yanina da brokolili, kirmizi soganli yesil salata yapacagim. Hakus'un ki ayri olacak cunku ustunde beyaz peynirle cok sebiyoruz biz Ecenaz'la, hatta o sadece peynir ve brocoli yiyor.
Ve gelelim pilava, oyle bildiginiz pilavlar degil yari yapacagim pilav. Firinca pisiyor, kismen. Incirli, kayisili milfoy hamuru icinde pilav. Yeni buldugum tariflerden. Milfoy hamuru icin bugun Ecenaz'la alisverise ciktik. Hatta iki market dolastim istedigimi bulmak icin. Bir ara kafayi bozup ucuncu markete de gideyim dedim merdane almaya cunku evdekini Ecenaz bir sekilde kaybetti, ama gozum yemeyince parka gittik. Dun geceki yagmurdan dolayi biraz islakti ama hava mukemmeldi.
Sabah 7 de yildirim sesleriyle uyandim ve bir sure uyuyamadim, bizimkiler misil misildi. Ecenaz o gurultuyu nasil duymadi,anlamadim. Hakus'umda kizinin odasindaydi yine. Gece benim derin uykuda oldugum donemde Ecenaz ne yapip edip babasini odasina cekiyor. Sabah Hakusla uyanmayi ozledim. Bu sabah etraf daha bir karanlikti uyandigimda, yagmurdan dolayi. Ozlemisim yagmuru. Soyle pencere kenarinda yagmur izlerken, gazete okuyup kahvemi icmeyi ozledim. Artik Ecenaz la mumkun degil. Gazeteleri mahvediyor. Bu pazar sadece ana gazeteyi kurtabildim. 120 sayfalik gazete salonun heryerindeydi, hatta balkonun.
Nasil geri dondum ben pazar gunune. Yarini anlatiyordum. Kaldigim yerden devam efendim. Isten geldikten sonra hemen pilavimi yapmaya girisecegim. Salatalar ve ana yemek tamam. Bir de tatlim var sirada denemek istedigim ama henuz yaptigim bademli browni bitmedigi icin onu haftasonuna sakliyorum.
Mutluyum, artik gunde 15 dk mi ayirmiyorum ne yemek yapayim dusuncesine. Butun arkadaslarimin uzak oldugu donemde bunalmiyorum. Zaten topu topu 2 tane var ayni yerde yasadigim. Birisini ikinci bebegi oldugundan beri kaybettim, kizcagiz ancak onlara vakit buluyor. Digeri de cok matahmis gibi kalkti 40 km mesafeye tasindi.
Duzenin getirdigi bir ic huzurum var. Usengecligimi kaybettim biraz. Ama durum boyle ne kadar devam eder bilmiyorum. Tempo biraz hizli ve yorucu. Belki de alisir ve hep boyle giderim. Bakalim zaman gosterecek.
Sayfaya Ecenaz'la ilgili seyleri okumak ve resimlerini gormek icin girenleri hayal kirikligina ugratiyorum. Burasi biraz Muge'nin kosesi gibi oldu ama yazmadan duramiyorum. Kendime ayri blog acma fikri de simdilik hic sicak gelmiyor. O yuzden durumu idare edin efenim.
Baslik niye yeni ben onu anlatayim. Gecen haftadan ve deli gibi yorucu gecen cumartesi gununden sonra "tembellik" yapma hakkimi elimdem aldim. Evet kendim aldim. Durumdan kimsenin sikayeti yokken. Hatta durum Ecenaz'in lehine islerken cunku daha cok oyun oynuyoruz ben tembellken. Hakus'um da ben mutluysam zaten mutlu. Ama duruma dur demenin vakti gelmisti.
Isten eve geldikten sonra oyle abuk sabuk seylerle ugrasmiyorum. Kizimla biraz cilvelestikten sonra koyuluyorum ise. Hem calisip hem de duzenli eve sahip olan kadin rolune burunuyorum yavas yavas. Bunda okudugum bloglarin bana verdigi gazin etkisi buyuk.
Gecen cumartesi gununden beri cok emek gerektiren guzel yemekler yapiyorum mesela.
Yarin Hakan izinli oldugu icin ozel menu hazirladim. Ana yemegi bugunden pisirdim (Sebzeli Kuzu kol haslama) Ev felaket kokuyor ama. Birinci kat oldugu icin de hava karardiktan sonra korkudan hicbiryeri acmiyorum. Salatalardan birisi de hazir (kozlenmis kirmizi biber salatasi) yarin yanina da brokolili, kirmizi soganli yesil salata yapacagim. Hakus'un ki ayri olacak cunku ustunde beyaz peynirle cok sebiyoruz biz Ecenaz'la, hatta o sadece peynir ve brocoli yiyor.
Ve gelelim pilava, oyle bildiginiz pilavlar degil yari yapacagim pilav. Firinca pisiyor, kismen. Incirli, kayisili milfoy hamuru icinde pilav. Yeni buldugum tariflerden. Milfoy hamuru icin bugun Ecenaz'la alisverise ciktik. Hatta iki market dolastim istedigimi bulmak icin. Bir ara kafayi bozup ucuncu markete de gideyim dedim merdane almaya cunku evdekini Ecenaz bir sekilde kaybetti, ama gozum yemeyince parka gittik. Dun geceki yagmurdan dolayi biraz islakti ama hava mukemmeldi.
Sabah 7 de yildirim sesleriyle uyandim ve bir sure uyuyamadim, bizimkiler misil misildi. Ecenaz o gurultuyu nasil duymadi,anlamadim. Hakus'umda kizinin odasindaydi yine. Gece benim derin uykuda oldugum donemde Ecenaz ne yapip edip babasini odasina cekiyor. Sabah Hakusla uyanmayi ozledim. Bu sabah etraf daha bir karanlikti uyandigimda, yagmurdan dolayi. Ozlemisim yagmuru. Soyle pencere kenarinda yagmur izlerken, gazete okuyup kahvemi icmeyi ozledim. Artik Ecenaz la mumkun degil. Gazeteleri mahvediyor. Bu pazar sadece ana gazeteyi kurtabildim. 120 sayfalik gazete salonun heryerindeydi, hatta balkonun.
Nasil geri dondum ben pazar gunune. Yarini anlatiyordum. Kaldigim yerden devam efendim. Isten geldikten sonra hemen pilavimi yapmaya girisecegim. Salatalar ve ana yemek tamam. Bir de tatlim var sirada denemek istedigim ama henuz yaptigim bademli browni bitmedigi icin onu haftasonuna sakliyorum.
Mutluyum, artik gunde 15 dk mi ayirmiyorum ne yemek yapayim dusuncesine. Butun arkadaslarimin uzak oldugu donemde bunalmiyorum. Zaten topu topu 2 tane var ayni yerde yasadigim. Birisini ikinci bebegi oldugundan beri kaybettim, kizcagiz ancak onlara vakit buluyor. Digeri de cok matahmis gibi kalkti 40 km mesafeye tasindi.
Duzenin getirdigi bir ic huzurum var. Usengecligimi kaybettim biraz. Ama durum boyle ne kadar devam eder bilmiyorum. Tempo biraz hizli ve yorucu. Belki de alisir ve hep boyle giderim. Bakalim zaman gosterecek.
Sayfaya Ecenaz'la ilgili seyleri okumak ve resimlerini gormek icin girenleri hayal kirikligina ugratiyorum. Burasi biraz Muge'nin kosesi gibi oldu ama yazmadan duramiyorum. Kendime ayri blog acma fikri de simdilik hic sicak gelmiyor. O yuzden durumu idare edin efenim.
yaşasın artık sizinde hayatınızdan birşeyler öğrenir olduk.mutlu oldum valla.ama şaştım kaldım ya.teyzoş sen bu kadar beceriklimiydin ya????
YanıtlaSil