Sicaklar geri geldi yine. Buranin ki de baska hicbir yere benzemiyor. Bir ara 45 leri bulduk herhalde. Kuzey de 95 i gorunce yandik diyorlar, Dallas yazin 110 lara cikiyor.
Bu sicaklar yuzunden 1 haftadir Ecenaz parka gidemiyor. Yavrum disari postalari almak icin 15 dk ligina bile cikinca yanaklari elma gibi ve ter icinde eve giriyor. Terleyince saclari iyice kivirciklasiyor. Konusma isini iyice astik biz Ecenaz'la bu arada. Ne soylersek soyleyelim tekrar ediyor. Hakan, birkac gun once "disarida kimse yok hava cok sicak" demis Ecenaz'in adda krizi tutunca. Dun ayni kriz benimle birlikteyken geldi, cevap hayir olunca kendi kendine de aciklamasini yapti. "Adda da kimse yok, hava sicak, yandi yandi" Bunu soylerken yuz sekli ve el hareketleri de ise karisinca, agzim acik kaldi.
Bugun disari ciktik kizimla basbasa. Epeydir yapmamistik. O da bunun farkindaymis gibi 3 saatlik alisveriste gik demedi. Arabasinin icinde usluca oturdu. Soyunma odalarinda "guzel", "olmadi" gibi yorumlar bile yapti. Daracik yerlerde cani sikilmasin diye kiyafetleri denerken, ben sordukca o da yorum yapmayi ogrendi. Sonlara gedigimizde cani sikilmaya baslayip arabadan inmek isteyince de "papi" almaya gittik onun icin. 2 modeli, ben de O da cok begendik. Ikisini de aldik. Bu hafta sonu alisverislerde tax/kdv de yomus, kara da gectik.
Uslu durmasinin odulu olarak da en sevdigi cafe de yemek yedik basbasa.
Benim icin de vicdan azabi oncesi gunah cikarma gibi birsey oldu. Hakan'in dogumgunum icin aldigi hediyeyi kullanmak icin gun boyunca ve hatta gece Ecenaz'i goremeyecegim. Tek basima nasil uyurum henuz bilmiyorum ama Hakan'in israrlari ile tadini cikartmaya calisacagim. Ecenaz dogdugundan beri hic ondan ayri bir yerde uyumadim. Sanirim biraz da ihtiyacim var buna. Insan ister istemez cocuk merkezli yasamaya baslayip kendini unutuyor. Ne kadar frenlemeye calissak da.
Aaaaaa... Asil guzel haberi vermeyi unuttum. Ecenaz 2 gundur kendi basina uyuyor. 6 ayindan beri bunu yapmaya calisiyoruz. 10 gun ise yariyor bir hafta sonra bozuluyordu hep. Dis agrisi, yer degisikligi, yolculuklar, ev tasima derken bir turlu tam olarak oturmamisti. Hele Turkiye den geldikten sonra 15 gun yataginin dibinde uyumustum butun gece. Benim sirt agrilarim baslayinca nobeti Hakan almisti. En son 15 dk ayni odada yatarak kurtariyorduk. Ama simdi, sutumuzu bardakta ictikten sonra, yatagini ayiciklari ve bebekleri ile doldurup uzerlerini "batta" siyla ortuyoruz ve odadan cikiyoruz. Bunu yapmaya basladigimizdan beri geceleri de uyanmiyor. Dun gece, zavallim Hakan su icmek icin kalkmis, sonra yatagina gelecegine gidip Ecenaz'in odasina yatmis. Sabah ikimiz de cok gulduk. Her ikisi de aliskanliklarini birakmakta biraz zorlaniyorlar galiba.
Benim simdi gidip haftasonu tatilim icin bavulumu bulmam lazim. Butun bakim malzemelerimi ancak bavul alir;)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder