Lilypie Kids Birthday tickers

Pazar, Şubat 10, 2008

Bocek ve Kelebek

Sizi bilmiyorum ama ben boyle bir bocegi hayatimda ilk kez goruyorum. Bildigimiz cekirge iste demeyin. Cekirgeler urkek hayvanlardir, ufacik bir hareketinizle ziplar giderler. Bu korkunc goruntulu cekirgegillerden gelen hayvan tam 15 saat bir milim bile kimildamadan Ecenaz'in bisikletinde kamp kurdu. Ve benim gordugum kismi 15 saatti. Sabah kalktigimda balkonda kahvemi yudumlarken gordum ve resimledim, belki ben uyanmadan cok daha once gelmistir balkonumuza. 15 saat sonunda birkac adim atarak bisiklet direksiyonun orta bolumlerine gelmisti, ben yatmaya giderken de ortadan kayboldu. Bu kadar yavas hareket eden hayvan ertesi sabah Hakan'in balkonu milim milim aramasina ragmen bulunamadi:) Boceklerle biraz problemliyiz de.
"Muge ben Turkiye'deyken bocekleri elimle yakalardim ama Amerika'dakilerden urkuyorum" diye de her olaydan sonra aciklama yapar benim Hakus'um. Ecenaz'in dogdugu yaz ucuncu kattaki balkonumuza ucarak gelen neredeyse kus buyuklugundeki bocegi gordugunde korkudan ustume atlamisligi bile vardir:)
Bunlari okursa bana cok kizacak.



Ecenaz'in yaz kreasyonunun ilk elbisesi. Bayiliyoruz firfirli ve kabarik eteklere, elbiselere. Simdi de peri kiyafeti almam icin surekli tembihlerde bulunuyor. Sihirli cubugu ve sapkasi da olmaliymis. Kulkedisi kitabindaki perinin aynisi olsunmus. Bu yaz bol etekli ve elbiseli bir yaz bekliyor sanirim bizi. Havalar boyle giderse de nisan ayinda giymeye baslariz.
Ecenaz'in buyume telasi da basladi. Hergun onun dogumgunu ve hep bir yas buyuyoruz. Simdilerde hedefi 5 yasinda olmak. 3,5 oldugunu bile kabul etmiyor, dort olmus da bizim haberimiz yok. Yarin sinif arkadasinin dogumgunu partisine gidiyoruz, bugun benim dogumgunum diyerek hediyeleri acmaya kalkarsa sasmam. "my birthday is in June" dese de, su gelmek bilmeyen haziran ayini daha ne kadar bekler bilmiyorum. Dora pastasi siparisini verdi bile. Dora, Ecenaz'in kucuk bilgisayarindaki ispanyolca ogretmeni.




Bu aksam Ecenaz'i yatirirken her zaman oldugu gibi okumami istedigi kitabi secti. Kitabin arkasinda ayni yayinevinin cikardigi diger kitaplarin resimlerini gorunce, iclerinden bazilarini almak istedigini soyledi. Nereden alacagini sordum, "library" dedi. Ama kutuphanede kitaplar satilmiyor, alip okuduktan sonra geri vermemiz gerekir, istersen gidip kitap okuyan ablalari dinlebiliriz, sonra istedigin kitabi alip eve gelebiliriz dedim. Geri goturmek sartiyla tabii. Kabul etti. 18 aylikken Hakus her hafta kutuphanedeki kitap okuma gunlerine gotururdu Ecenaz'i. Bir sure sonra gitmek istemedigine dair belirtiler gorunce birakmistik. Yeniden baslama zamani belirtileri geldigine gore de kaldigimiz yerden devam...
Posted by Picasa

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder